ZÜVERLİK (ÜZERLİK)
Başa yokluk gelince insan elindekilerle ne çok çareler üretirmiş, bence züverlik bunun cevabı. Faydasını say say bitmez. Eve asarsın süs olur, külünü kullanırsın çamaşır temizler, olmadı bir de çatlatırsın nazara, kem göze perde olur.
Eskiden çamaşırlar yığın yığın olur ve elde tek sabun kalıpla yıkanırdı. Sert ve kireçli sularımızda sabunu köpürtmek mümkün olmaz, sabun biter köpük çıkmazdı. Ee bir de her zaman nerden sabun alacaksın. Dedem hatta bir keresinde eve sadece bir kalıp sabun almış ve "Masraftan öldüm yaav" demiş. Yokluk insana, elindekileri kullanmayı öğretirmiş. Yumuşatıcı yok, para yok bu su nasıl yumuşayacak diye düşünürken, çok güzel bir yöntem bulmuş eskiler. Sert suyu yumuşatmak için öncelikle, deste yapılan züverlik kurutulur ve temiz bir toprak üzerinde yakılır. Biriken kül, beyaz bir bez torbaya doldurulur ve çamaşır suyu için kaynatılan kazanın içine sarkıtılır. Çamaşır suyunu yumuşacık yapır ve sabunu bir güzel köpürtürdü.
Birde nazar diye bir gerçeğimiz var. Yeri gelir ayna çatlatır, cam kırar, ve hatta insanı devirir derler. Eskiler bile "Kem göz, deveyi bakıra, insanı çukura koyar" demiş. Yine yokluk diz boyu, birde ucunu bucağını bilmediğin birşey nazar, nasıl baş etceksin. Tabiki bu sefer züverliği çatlatıp kokusundan faydalanarak.
Sobadan alınan köz üzerine, kurumuş züverlik konulur ve çatlatılırdı. Dumanı, üzerinde nazar olduğuna inanılan kişiye doğru üflenir ve "Gitsin nazarlık, gelsin gözellik (güzellik), elemterefiş kem gözlere şiş" denirdi. Sonra çatlatılan köz, içinde soğuk su bulunan tasa dökülür ve eğer suya dökülürken şöyle "cossss" diye bir ses çıkarırsa "Anaam sende nazar var" denirdi. En son işlem olarak bu tas, genellikle evdeki bir çocuğa verilir ve "Bunu yola dök, arkana bakmadan kaçrak gel" denirdi.
Züverlik birde eve ferah bir koku vermesi için kullanılır. Kışın hep cam çerçeve kapalı, evdeki yemek kokusunu gidermek ve evi tütsülemek için, yazdan toplanıp bir ipe tespih gibi dizilen züverlik, soba üzerinde çatlatılırdı. Sobada çıtır çıtır yanarken çıkan ince duman ve koku rahatlatıyor olacak ki bazısının uykusunu getirirdi. Nazar gitmiş bir de ev tütsülenmiş, bunu üstüne ancak güzel bir uyku çekilir.
Hep tütsü olacak değil ya, züverlik bir de düğün evini işaret etmek içinde kullanırdı. Düğün başlangıcında bir demet züverlik, ayna, ve renkli graplarla (ince tülbent) süslenen elek, evin önüne asılır. Konu komşu, gelen geçen, eğer duymamışsa evde bir düğün yapıldığını anladı. Ayrıca gelinin ayağı uğurlu gelsin, nazarlardan kem gözlerden korunsun diye bir sacta yakılan züverliğin üzerinden gelin, üç kez atlatılırdı.
Ya yakılıyor ya asılıyor, bunu bir kaynatan yok mu, diyenlere de başka bir uygulamasını anlatayım. Yapmışlığımı yok ama, duyduğuma göre, kimileri züverliğin elmalarını toplar ve kaynatırmış. Konu komşu karın ağrısına iyi geldiğini söylerlerdi.
Son olarak, goca Allahım ne güzel yaratmış, faydası say say bitmez, böyle bir nebat (bitki) ancak bir türküye yakışır demişler ve eklemişler.
"Evlerinin önü züverlik,
Allah vermiş Fadimeye gözellik"
No comments:
Post a Comment