Monday, July 10, 2017

KUNDAKLA KEFEN


Kundakla Kefen arasında ne çok benzerlik var! İkiside yeni dünyaların başlangıcında giydirilir. Hem cenaze hem de bebek, geldikleri dünyanın acemileri olduklarından mıdır bilinmez, sıkıca sarıldıktan sonra yatırılırlar beşiklerine. Birini annesi tahtadan beşikte sallar,  ötekini dünya topraktan beşikte!

Sonra birde bebekle cenaze arasında şöyle bir benzerlik var.  Doğumdan aylar önce başlar aile efradı yelek, battaniye örmeye, bebeğin kıyafetlerini ve odasını hazırlamaya. Cenaze için de önceden göçüp gidenler diğer tarafta hazırlık yapıyor olmasın, kim bilir? Belki bundandır, önceden rahmetli olan eş dostun ölüme yakın rüyaya girmesi ve kendi aleminde bir hazırlık telaşına düşmesi. Belki sınırın diğer tarafındakilerde seviniyorlardır, yakınımız ahbabımız gelecek bu taraf şenlenecek diye!

Diğer bir benzerlik de rüya ve ölüm arasında. Einstein ne doğru demiş zaman göreceli bir kavram diye. Aynı zamanda zaman, hem değişken hem de güvenilmez. Genç iken başka, yaşlı iken başka bir hızda akar. Mesela uyandığında, görüdüğün rüyanın saatlerce sürdüğüne kesin kez emin olabilirsin hatta bundan romanlar çıkarabilirsin ama  rüya gördüğün süre toru topu 20, 30 saniyeyi geçmez. Şaşırtıcı değil mi? Şimdi bir üst katmana çıkıp günlük hayata dönelim. Örneğin son verilere göre Türkiyede ortalama yaşam süresi yaklaşık 75 sene. Bu dünyayı ahiretin bir uyku hali gibi ele alalım. Bir ayettede Allah, ölen kişilere sorar "Dünyada ne kadar kalnız diye" ve cevap verirler "bir gün ya da bir günün bir kısmı kadar kaldık" derler ve Allah "Çok az bir zaman kaldınız, keşke bilmiş olsaydınız" der (Müminun 112,113,114). Yani neredeyse 75 sene yaklaşık olarak 1 tam ahiret gününe ya da bir kısmına tekabül ediyor. Çok ilginç değil mi? Kimse rüyası için uğraşmaz sabah kalkınca unutur gider. Ya gerçekten uyanınca benzer bir duyguyu bu dünya içinde hissedecek olursak?

Bence bu katmanlara göre zaman kavramı Başlangıç (Inception) filminde çok güzel ele alınmış. Şöyleki, her bir rüya katmanına girdiğinde süre, önceki katmana göre 20 kat uzuyor. Eğer İlk katmanın 1 saniye harcamışsan bu ikinci katman 20 saniyeye ve üçüncü katman 400 saniyeye tekabül ediyor. Buna göre, diğer dünya, bu dünya ve rüya dünyasını iç içe geçmiş katmanlar olarak düşünürsek, bu katmanların da birbirine göre olan zaman oranı nasıl olurdu acaba? Haydi yapalım:

Bir insan  günde ortalama 8 saat uyur ve bir rüyanında ortalama süresi ise 20 saniyedir. Dedik ya zaman göreceli ee o zaman bu 20 rüya saniyesini 8 dünya saatine eşitleyelim. O zaman örneğin, 75 dünya yılı uyuyacak olursak bu da yaklaşık olarak 23 rüya saate yani yaklaşık 1 rüya güne denk gelir. Bu sefer ahiret gününün bu dünyaya olan oranına geçelim.  Ayete göre (Muminun 112,113)  dünyada harcanan ömür, ahiret zamanının yaklaşık bir güne tekabül ediyor. Yani yine ortalama 75 dünya yılından gidersek bunun aşağı yukarı 1 ahiret gününe denk geldiğini söyleyebiliriz. Dolayısısyla hem 1 rüya günü hem de 1 ahiret günü yaklaşık olarak 75 dünya yılına tekabül ediyor.

1 rüya günü= 75 dünya yılı= 1 Ahiret günü  (Eşitlik 1)

En uzun süre dünyada olduğu için acaba bu sıralamada en alt katmanı dünya mı? Neden derseniz filmde de rüya katmanlarında ilerledikçe süre uzuyor. Yani en derin rüyada en uzun süre yaşanıyor. Yoksa hepimiz çok derin bir uykuda mıyız?

Ayrıca, eşitlik 1'e göre 1 rüya günü yaklaşık 1 ahiret gününe eşit. Buna göre acaba rüya diye gittiğimiz yer sınırın diğer tarafı mı? Yoksa her gece ölüp ölüp tekrar diriliyoruz da haberimiz mi yok?

Bu sorular sürüp gider. Dolayısıyla bütün bu benzetmelerin, hesaplamarın özü, yani uzun lafın kısası şu. "Başlangıç" (inception) filmini izlemek lazımmış.

No comments:

Post a Comment