Saturday, May 20, 2017

HİYERİİİ!

Yaylaya çıktığımız köy, dağ köylüklerine yakın sayılırdı ve birçok dağ köylüsünü yakından tanırdık. Meramız aynı olduğu için otlatmaya götürdüğümüz koyunlardan bir kısmı onların tarafa kaçardı bizde aramaya giderdik. Birgün yine öğlen vakti koyunu sağıp kuzuyu emiştirdik, kuzu seçildi (yani anasından ayrılmaya seçilme denir) ve kıra otlatmaya çıkarıldı. Babam "Kuzu biraz yayıla dursun, elimizdeki işi bitirelim" dedi. Biz elimizdeki işi bitirene kadar yayılmaya çıkan kuzu, oldukça uzun bir mesafe katetmiş ve bir süre sonra bakmaya gittiğimizde sürüyü bulamadık. Sürünün dağ tarafına gittiğini tahmin eden babam "Hadi gidinde şu dağ köyüne bakın gelin" dedi kardeşlerime.
Onlarda ikisi birlikte köye kuzuyu sormaya gittiler.
Dağ köylülerinin konuşmaları bize hep komik gelmiştir. Burada tava tavaya dibin kara seninki benden kara demek istiyorum, bizim konuşmamızda öyle ahım şahım değildir. Türkçeyi çeke büze "K"ları "G" yaparak, dili kuşa çevirerek konuşurduk ama, koyunun olmadığı yerde keçiye abdurrahman çelebi derlermiş, onların konuşması bize daha komik gelirdi. Konuşurken kelimeleri uzatıp vurgulamaları, birbirlerine seslenirken "hiyeri" gibi kendilerine özgü kelimeler kullanmaları en çok dalga geçtiğimiz konulardı.
Kuzu aramaya giden kardeşlerimden biri oldukça muzav (espirili) olduğu için motordan inince hemen onlar gibi konuşarak
"Hiyerii (falanca) bizim çara (kuzu) gayboldu, buraya geldi mii, gördünüz müüü" demiş. Koyun sağan kadınlar, şalvarın paçalarını sıyırıp kalkıvermişler ve "Yok hiyerii yok gelmediii gelmediii" demişler. Bizimkilerin onların konuşmalarına öykünmesi, kızına damat arayan bir kadına çok sıcak gelmiş ki olcak ki motora yanaşmış ve büyük kardeşime sormuş "anan sana nişan godu muu (Annen sana nişan koydu mu)?" O da kadına "Gomadıı (Koymadı)" demiş. Allah bilir bizim sürüler bir kaç defa daha dağ tarafına kaçsalardı dağ köylüsü kadın, kardeşime kesin bir nişar "Gordu".

No comments:

Post a Comment